Havacılık sektörü Kovid-19 salgını sonrasına hazır

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Sivil Havacılık Meclisi Başkanı Teoman Tosun, AA muhabirine, 7 Aralık Dünya Sivil Havacılık Günü dolayısıyla Türk havacılık sektörünün durumuna ilişkin değerlendirmede bulundu.

Havacılık faaliyetlerinin emniyet, güven, sürat ve zaman gibi avantajları ile zorunlu olarak veya tatil amaçlı seyahat planlarında öncelikli tercih edilen ulaşım aracı olduğunu belirten Tosun, sektörün son 50 yılda çok hızlı büyüme ve gelişme gösterdiğini söyledi.

Tosun, "Türkiye'de 1933'te başlayan serüven, 1983'te yayınlanan Türk Sivil Havacılık Kanunu ile özel sektörü de içine alarak şekilde yeniden tanımlanmıştır." bilgisini verdi.

Özellikle 2002'den sonraki hükümetler döneminde, ilgili bakanlığın sivil hava yollarına bakış tarzını değiştirmesiyle rekabetçi bir yapının oluştuğunu ifade eden Tosun, sektörün uluslararası büyüme, gelişme, modernleşme düşüncelerini taşıyan bir hizmet grubuna dönüştürüldüğünü dile getirdi.

Tosun, son 10-11 yıldır dünya sivil havacılık sektörü yıllık yüzde 4,5-5 civarında büyürken, Türk havacılık sektörünün yüzde 11-14 büyüdüğünü kaydetti. Özel sektörün bu seviyede önünün açılmasıyla "hava yolu halkın yolu" ve "Her Türk bir gün hava yoluyla seyahat edecek" sloganlarının hayata geçirildiğini vurgulayan Tosun, şöyle konuştu:

"Türkiye, geçen yıl hava yolu yolcu sayısı itibarıyla dünyada 10'uncu, Avrupa'da 4'üncü sırada. Türk havacılık sektörü, bugün 550 civarında yolcu uçağı, 174 hava taksi uçağı, 325 balonu, 417 genel havacılık aracı, 62 zirai ilaçlama uçağı ve 300 bin kişiyle 30 milyar dolarlık hizmet ihracatı üreten dev bir sistemdir. Dünyada hava yoluyla 2019'da seyahat eden 4,5 milyon yolcunun yaklaşık yüzde 2,3'lük kesimini terminallerimizde bizler misafir ettik. Ülkemizi ziyaret eden 51,7 milyon turistin yaklaşık yüzde 73'ü Türk taşıyıcılar tarafından icra edilen seferlerle taşındı."

"Havacılık sektörü salgın nedeniyle durma noktasına geldi"

Hizmet ihracatı gerçekleştiren en büyük 10 şirketten 7'sinin havacılık faaliyetleriyle uğraşan kuruluşlara ait olduğuna dikkati çeken Tosun, yurt dışında sahipleri Türk olan yabancı hava yolları, yapımı ve işletmesi üstlenilen havaalanı ve terminaller, yer hizmet kuruluşları ve ikram şirketlerinin dünya standartlarında hizmet verdiğini söyledi.

Tosun, geçen yıl 850 milyar dolar hacim ve 4,5 milyar yolcu taşıma işini yürüten dünya taşıyıcılarının, bu yıl Kovid-19 salgını nedeniyle işlerinin durma noktasına geldiğini anlattı.

Türkiye olarak 2020 yılına girmeden bu yıl için minimum yüzde 12-13 büyüme tahminleriyle uçak siparişlerinin verildiğini hatırlatan Tosun, "Özellikle yeni hizmete başlayan İstanbul Havalimanı için çok düzenli uçuş planları hazırlanmış, turistik bölgelerimiz için charter seferlerinin planları yapılmıştı. Hazırlıklarımız bitme aşamasında iken salgın nedeniyle mayıs ayı itibarıyla uçuşlarımız dünyayla birlikte durma noktasına geldi." ifadelerini kullandı.

Salgından en çok etkilenen ve zarar eden iş gruplarının başında havacılık sektörünün geldiğini belirten Tosun, sivil havacılık otoritelerince dünya genelinde koltuk kapasitesinin yüzde 41 azalmasının ve 98 milyar dolar civarı zarar oluşmasının tahmin edildiğini bildirdi.

"Yarın hizmet verecek gibi organizasyonlarımızı canlı tutuyoruz"

Salgının devam etmesi halinde koltuk kapasitenin yüzde 51 azalmasının ve kaybın 124 milyar dolara yükselmesinin beklendiğini ifade eden Tosun, bu durumdan sektörün bütün oyuncularının etkileneceğini aktardı.

Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) öngörülerinin, sektörde 2019 rakamlarına en iyi şartlarda 2024'te ulaşılabileceği yönünde olduğuna dikkati çeken Tosun, şunları kaydetti:

"Türkiye'de sektör oyuncuları olarak yarın hizmet verecek şekilde organizasyonlarımızı canlı tutuyoruz. Bizler geri dönüşü en hızlı şekilde yerine getirecek imkan, düşünce ve pratik hızlı çözümlere alışığız ve hazırız. Devletimiz de her türlü yardımı yaparak, sorunlarımızın çözülmesinde en önemli yeri tutmaktadır."