Ukrayna Bakliyat ve Soya Birliği (UPSA) ile APK-Inform tarafından organize edilen AgroFood Summit 2025, 19-21 Kasım tarihlerinde Mersin’de gerçekleşti. Tarım ve gıda sektörünün önde gelen, uluslararası buluşmalarından biri olarak kabul edilen zirve; bu yıl 27 ülkeden sektör liderlerini, üreticileri ve ticari temsilcileri bir araya getirdi.
Etkinliğe konuşmacı olarak katılan Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürümüz Ahmet Güldal, Türkiye’nin tarımsal üretim ve ihracattaki güçlü konumunu vurguladı.
Mersin: Türkiye’nin Stratejik Ticaret Noktası
Güldal; Mersin’in yalnızca bir liman kenti olmadığını, ülkenin ihracat ve ithalat akışının şekillendiği, bölgesel ticaretin merkezinde yer alan, stratejik bir kavşak olduğunu belirtti. “Dış ticaretimizin omurgasını oluşturan bu merkezde hububattan bakliyata, yağlı tohumlardan lojistik ve finansal piyasalara kadar pek çok konuyu değerlendireceğiz.” dedi.
Türkiye’nin Coğrafi ve Ticari Avantajı
Genel Müdürümüz, Türkiye’nin coğrafi avantajını vurgulayarak “Sadece dört saatlik uçuş mesafesinde 67 ülke ve yaklaşık 1,5 milyar insana doğrudan erişim sağlıyoruz. Bu eşsiz konum, ihracatta büyük fırsatlar sunuyor.” şeklinde konuştu.
Tarımsal ihracat rakamlarına da değinen Güldal “186 ülkeye 2 binden fazla tarım ve gıda ürünü ihraç ediyoruz. Son 22 yılda tarım ve gıda ihracatımız 4 milyar dolardan 33 milyar dolara yükseldi.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin un ihracatında dünya lideri, makarna ihracatında ise ikinci sırada bulunduğunu belirten Genel Müdürümüz; un ve makarna sektörlerimizin Türk sanayisinin imzasını dünya ile buluşturduğunu söyledi.
TMO’nun Rolü ve Faaliyetleri
Güldal, TMO’nun 87 yıldır hububat başta olmak üzere faaliyet alanındaki ürün piyasalarında istikrar sağladığını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Ana görev alanımız hububat olmakla birlikte, 2018 yılından itibaren bakliyatta da görev alanımıza girdi. Hububat ve bakliyat ürünlerini üretici lehine düzenlemeyi, üreticilerimizi korumayı ve aldığımız ürünleri sağlıklı bir biçimde muhafaza etmeyi önceliyoruz. Tüm bunlar için kurum olarak gerekli altyapıya sahibiz.
Bunların dışında, bize tevdi edilen fındık, kuru üzüm ve kuru kayısı gibi Türkiye’nin ihracatında iddialı olduğu ve dünyada lider konumda bulunduğu ürünlerde de ülkemizin ve üreticilerimizin menfaatlerini korumak üzere görevimizi yerine getiriyoruz.”
İlkim Değişikliği ve Stok Yönetimi
Türkiye’nin önemli bir tarım ülkesi olmasına rağmen iklim değişikliğinin en büyük risk unsuru olduğunu vurgulayan Güldal, son yıllarda görülen don ve kuraklık olaylarının etkilerine dikkat çekti.
“Böyle durumlarda Kurumumuzun görevi, ülkemiz tüketicilerinin ihtiyacı olan ürünleri yurt dışından tedarik etmek ve piyasa regülasyonunu sağlamaktır.” dedi.
Güldal, konuşmasını emeği geçenlere teşekkür ederek ve zirve oturumlarının tüm katılımcılar açısından faydalı olmasını dileyerek tamamladı.
TMO







