Genel Müdürümüz Güldal, problemli bir tüketim sezonu öngörülmediğini belirterek, “Elimizdeki stoklar, yetkilerimiz ve imkânlarımız bu noktada yeterli. Kurumsal tecrübemizle birlikte süreci başarıyla yönetebileceğimize inanıyoruz.” dedi.
Gaziantep’te Çukurova Un Sanayicileri Derneği ile Güneydoğu Un Sanayicileri Derneği tarafından “Hasat Sonrası Gelecek Projeksiyonları” temasıyla düzenlenen geniş katılımlı sektör toplantısına katılan Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürümüz Ahmet Güldal, burada yaptığı konuşmada tarımsal üretim ve piyasa gelişmelerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Güldal, 2025 yılının tarımsal açıdan kuraklık, zirai don ve çeşitli iklimsel olumsuzluklarla geçen zorlu bir üretim sezonu olduğunu ifade etti. Türkiye’nin güçlü tarımsal altyapısı sayesinde arz sıkıntısı yaşanmadığını belirterek “Problemli bir tüketim sezonu öngörmüyoruz. Elimizdeki stoklar, yetkilerimiz ve imkânlarımız yeterli düzeyde. Kurumsal tecrübemizle bu süreci en iyi şekilde yöneteceğiz.” diye konuştu.
Türkiye’nin tarımda güçlü bir konuma sahip olduğunu vurgulayan Genel Müdürümüz, “Ülkemiz; coğrafi avantajı, devletimizin üretime sunduğu destekler ve üreticilerimizin alın teri sayesinde tarımda dünya genelinde öne çıkıyor. 2024 yılında yaklaşık 74 milyar dolarlık tarımsal hâsıla elde ettik. Bu rakamla Avrupa’da birinci, dünyada ise ilk 10 ülke arasındaki yerimizi koruduk. Tarımsal ihracatımız 2023 yılında 31 milyar dolar iken 2024’te 32,6 milyar dolara yükseldi.” ifadelerini kullandı.
TMO’nun her sezon üreticiyi ve tüketiciyi korumak, sanayiye uygun piyasa koşulları oluşturmak ve piyasa istikrarını sağlamak amacıyla yoğun biçimde çalıştığını belirten Güldal, 2025 yılı alım fiyatlarıyla ilgili şu bilgileri paylaştı:
“Bu yıl ton başına buğday için 13 bin 500 lira, arpa için 11 bin lira, mısır için ise 11 bin 300 lira alım fiyatı açıkladık. Bu fiyatlar üreticilerimiz tarafından olumlu karşılandı. Alımların yaklaşık dörtte üçü lisanslı depolar üzerinden gerçekleşiyor. Bugün 14 milyon tona ulaşan lisanslı depoculuk kapasitesi, tarım sektörümüzün omurgasını oluşturuyor ve sektörümüz için güçlü bir güvence sağlıyor.”
Türkiye’nin yalnız kendi gıda güvenliğini değil, dost ve kardeş ülkelerin de gıda güvencesini desteklediğini hatırlatan Genel Müdürümüz, “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” anlayışıyla TMO’nun un hibeleriyle mazlum coğrafyaların yanında olmaya devam ettiğini belirtti.
Genel Müdürümüz konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Bereket birliktedir. Bu sezon da üreticimiz, sanayicimiz ve devletimizle birlikte bereketimizi koruyacağımız bir dönem geçirmeyi temenni ediyoruz. Faaliyet gösterdiğimiz sektör yalnızca bir sanayi kolu değil, aynı zamanda ülkemizin dünyadaki prestijinin ve devletimizin itibarının bir yansımasıdır. Devletimiz, üreticimiz ve sanayicimiz el ele vererek bu başarı hikâyesini büyütmeye devam edecektir.”
TMO