Bakan Işıkhan, 8 Kasım Cumartesi günü Kocaeli Dilovası’nda gerçekleşen patlamada hayatını kaybeden vatandaşlara rahmet dileyerek, “Patlamanın hemen ardından Dilovası’na giderek incelemelerde bulundum, başmüfettişlerimizi görevlendirerek soruşturma başlattım. Bir yandan idari süreç diğer yandan adli süreç eş zamanlı olarak devam ediyor, Soruşturmanın selametti açısından İŞKUR ve SGK İl Müdürlerimizle birlikte toplam 7 personeli açığa aldık, bizlerde bu sürecin takipçisi olacağız. Soruşturmanın sağlıklı bir şekilde yürütülmesi, sorumlu olanların tespit edilmesi ve hesap verilmesi konusunda ne gerekiyorsa yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
Tüm dünyanın hızla dönüşen bir çalışma hayatı ile karşı karşıya olduğuna değinen Işıkhan, “Teknolojinin etkisiyle sosyal ekonomik alanda yaşanan köklü değişimler, çalışma hayatının her geçen gün yeniden şekillendirmektedir. Dijitalleşme, yapay zekâ, gig ekonomisi, yeşil ekonomi, yeşil işler, yeni çalışma modelleri ve işgücü hareketliliği gibi olgular iş gücü piyasalarındaki küresel dönüşüm sürecini de hızlandırmıştır. Dünya genelinde kırılgan gruplar başta olmak üzere çalışanların sosyal koruma ihtiyacı artmakta istihdam güvencesi ve çalışma koşullarına ilişkin tartışmalar giderek daha önemli hale gelmektedir. Yalnızca iş yaratmak değil, nitelikli ve güvenceli istihdam oluşturmak artık her ülke için öncelikli bir mesele haline gelmiştir. Bu küresel koşullar içinde demografik dönüşüm hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler için belirleyici bir mesele olarak öne çıkmaktadır. Bir yandan nüfusu hızla yaşlanan ekonomiler çalışma çağındaki nüfusun daralmasıyla üretkenlik ve sosyal güvenlik dengelerini, koruma mücadelesi verirken, diğer yanda genç nüfusu fazla olan ülkeler eğitimden, istihdama geçişte etkin politikalar üretmek zorundadır. Buna ek olarak teknolojik dönüşüm ve dijitalleşme iş yapma biçimlerini köklü bir şekilde değiştirmekte, süreç yeni meslek alanları ortaya çıkarken ne yazık ki bazı geleneksel iş kolları da önemini de yitirmektedir” diye konuştu.
Işıkhan, tüm bu küresel eğilimlerin sadece ekonomik göstergelerde değil aynı zamanda toplumsal uyum, fırsat eşitliği ve sürdürülebilir kalkınma ile yakından ilişkili olduğuna vurgu yaparak şöyle devam etti:
“İş gücü piyasalarının dayanaklılığını arttırmak, emek ve üretim arasında adil bir denge kurmak, sosyal koruma sistemlerini geleceğe hazırlamak ve çalışanların yetkinlik dönüşümünü desteklemek artık bir tercih değil zorunluluk haline gelmiştir. Bugün burada paylaşacağımız tüm hedef önceliklerimiz ülkemizin bu küresel dönüşüm sürecinde üretimi odaklayan güçlü rekabetçi ve kapsayıcı bir çalışma hayatı vizyonunu gerçekleştirmeye yönelik olduğunu özellikle belirtmek isterim. Asrın felaketi olarak tanımlanan Kahramanmaraş merkezli depremlerle ilgili olarak depremin hemen ardından bölgedeki işverenlerimiz ve çalışanlarımızı koruyacak birçok tedbiri hayata geçirmiştik. Bölgede bugüne kadar 40 milyara yakın harcama tutarı ile kısa çalışma ödeneği, nakdi ücret desteği, TYP ve işsizlik ödeneği gibi programlarla çalışanlarımızın ve vatandaşlarımızın yanında olduk. Tüm bu çalışmalarımız neticesinde depremden en çok etkilenen 11 ilde toplam çalışan sigortalı sayısı deprem öncesinde 2022 yılı Aralık ayı itibariyle 1 milyon 889 bin iken bu sayı depremden sonra yarı yarıya düşmüş, son yayınlanan 2025 yılı Ağustos ayı verilerine göre sigortalı sayısı 2 milyon 4 bin olarak gerçekleşmiştir. Böylece istihdam ve iş gücü anlamında bölgedeki toparlanmanın büyük oranda gerçekleştiği bilgisini sizlere vermek isterim.”

“Üretimi, İstihdamı Ve İhracatı Arttıran Bir Yaklaşım İle Çalışma Hayatımızı Güçlendirmeye Devam Ediyoruz”
Deprem bölgesinde işveren ve çalışanların yapılandırma sürelerinin uzatıldığını ve prim borçlarının da ertelendiğini hatırlatan Bakan Işıkhan, “Çalışan-işveren ve sigortalılarımızın mücbir sebep sürelerinin son tarihinin 30 Kasım 2025 tarihine kadar uzatılmasını sağladık. Üretimi, istihdamı ve ihracatı arttıran bir yaklaşım ile çalışma hayatımızı güçlendirmeye devam ediyor, ülkemizin geleceğinin daha güçlü olması için iş gücü piyasamızı dinamik, ihtiyaçlara cevap veren ve güncel koşullara uyum sağlayan bir yapı üzerinde yükseltiyoruz. Bu anlayışla ülkemizin ekonomik büyümesini sürdürülebilir kılmak, iş gücüne katılımı arttırmak ve iş gücünün niteliklerini yükseltmek amacı ile hazırlanan ve 2025-2028 dönemini kapsayan ulusal istihdam stratejisi 1 Şubat 2025 tarihli Cumhurbaşkanı kararı ile yürürlüğe konulmuştur. Sosyal diyaloğun etkin şekilde kullanılmasını sağlamak amacı ile mevzuatta yer alan istişare mekanizmalarımızı işletiyoruz. Bu kapsamda Üçlü Danışma Kurulu’nu 9 Ekim 2025 tarihinde sendikal örgütlenmenin yaygınlaştırılması gündemi ile topladık. Kamuda sosyal diyaloğu arttırmak amacıyla 30 Eylül 2025 tarihinde Kamu Personeli Danışma Kurulu Toplantısı’nı gerçekleştirdik” bilgilerini paylaştı.
“Türkiye’deki Sendikalaşma Oranlarının Arttırılmasını Önemsiyoruz”
Bakan Işıkhan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak çalışma hayatındaki sosyal diyaloğun en önemli paydaşı olan sendikaları desteklediklerini ve Türkiye’deki sendikalaşma oranlarının arttırılmasını önemsediklerini söyleyerek, “2013 yılında yüzde 9.21 seviyelerinde olan işçi sendikalaşma oranı 2025 yılı itibariyle yüzde 14,02 seviyelerine yükselmiştir. Kamu görevlilerinde ise 2022 yılında yüzde 44,94 olan sendikalaşma oranı 2025 yılında yüzde 76,88 seviyelerine çıkmıştır. Geçtiğimiz dönemde Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda asgari ücret net 22 bin 104 liraya yükseltildi. Böylece 2002 yılında 184 lira olan asgari ücreti reel olarak yüzde 223 arttırılmış oldu. Bu sene de Aralık ayında 2026 yılında uygulanacak asgari ücreti belirmek için komisyon toplanacaktır. Herkesin mutabık kaldığı bir tutarda uzlaşılacağını umut ediyoruz. Asgari ücret desteğini 2025 yılı için aylık bin liraya yükselttik, 2025 yılının ilk 8 ayında 1,5 milyon iş yerine yaklaşık olarak 41,6 milyar lira asgari ücret desteği verdik” şeklinde konuştu.
“2025 Yılında En Düşük Memur Maaşında Artış Oranı Yüzde 29 Olmuştur”
2024 ve 2025 yıllarını kapsayan Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararına göre kamu görevlilerine ve emeklilerine 2025 yılında yüzde 6+5 oranında zam verildiğini, enflasyon farkı ile birlikte Ocak ayında yüzde 11,54 Temmuz ayında ise yüzde 15,57 olmak üzere kümülatif olarak yüzde 28,91 oranında artış yapıldığını kaydeden Işıkhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Geçtiğimiz Temmuz ayında yapılan zamlarla en düşük devlet memuru aylığı 50 bin 503 liraya yükseltilmiştir, böylece 2025 yılında en düşük memur maaşında artış oranı yüzde 29 olmuştur. Aralık 2002 ile Temmuz 2025 dönemine baktığımız da ise en düşük memur maaşındaki reel artış yüzde 264’e ulaşmıştır. 2026 ve 2027 yıllarını kapsayan Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararına göre kamu görevlilerimiz ve emeklilerimize 2026 yılında yüzde 11 + 7 oranında ve 2027 yılında yüzde 5 + 4 oranında zam yapılmış olup, enflasyon farkı olması halinde aradaki fark da ilave edilecektir. Ayrıca 2026 yılı 1. Dönem için kamu görevlilerinin taban aylıkları uzun bir süreden sonra emekli aylıklarına etki edecek şekilde bin lira arttırılmıştır. Kamu kurum ve kuruluşlarındaki işçilere yönelik mali ve sosyal haklar konusunda taraflarca uzlaşmaya varılması üzerine 2025-2026 yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü imzalanmıştır. Toplu iş sözleşmelerinin yürürlük başlangıç tarihinde aylık brüt çıplak ücretleri 42 bin liranın altında olan işçilerin ücretleri 42 bin liraya çekilmiş, aylık brüt çıplak ücretleri 42 bin liranın üzerinde olan işçilerin yine ücretlerine bin 200 lira seyyanen zam yapılmıştır. Bununla birlikte kamu işçilerinin ücretlerine 2025 yılı 1. 6 ayda yüzde 24, 2. 6 ayda bin 500 lira seyyanen zam, ikinci 6 ayda yüzde 11 ve 2026 yılı birinci 6. Ayda yüzde 10, 2. 6 ayda yüzde 6 zam yapılmıştır. Enflasyon farkının oluşması halinde ise söz konusu fark zamlara ilave edilecektir. 2002’de emeğin, milli gelirden aldığı paydan yüzde 24,8’den 2025 yılının ilk yarısında yaklaşık yüzde 36’ya çıkarak tarihimizin en yüksek noktasına ulaşmıştır. Böylece çalışanlarımızı enflasyona karşı koruma ve onlar için kalıcı refah sağlama prensibimizi kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz.”

“2022 Yılı Sonu İtibariyle İSG Hizmeti Alan İş Yeri Sayısı 166 Bin İken Bu Rakamı 2025 Ekim Sonu İtibariyle 773 Bine Çıkardık”
Bakan Işıkhan, Bakanlığın temel önceliklerinden birinin insana yakışır istihdam olanaklarını arttırmak, çalışma koşullarını sürekli iyileştirmek ve iş sağlığı ve güvenliğini en yüksek sancaklara taşımak olduğunun altını çizerek, “4 Temmuz 2025 tarihine tüm paydaşlarımızla bir araya gelerek Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi’ni topladık. Ülkemizin bu alandaki vizyonunu ortaya koyacak 2026-2030 Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Politika Belgesinin hazırlıklarına başladık. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 1 Ocak 2025 itibariyle yürürlüğe giren hükümleri doğrultusunda kamu iş yerleri ile 50’den az çalışanı bulunan az tehlikeli sınıftaki iş yerlerini de kapsam içine aldık. 2022 yılı sonu itibariyle İSG hizmeti alan iş yeri sayısı 166 bin iken bunu yaklaşık 5 katına çıkararak 2025 Ekim sonu itibariyle 773 bine çıkardık. 2022 itibariyle İSG hizmeti alan çalışan sayısı 6 milyon 400 bin iken bu sayıyı yaklaşık iki katına çıkararak 2025 Ekim ayı itibariyle 11 milyon 538 bine yükselttik. Öte yandan çocuklarımızın ve gençlerimizin iş sağlığı ve güvenliği bilincine sahip bireyler olarak yetişmesi için okul öncesinden yükseköğretime kadar kapsayıcı ve sürdürülebilir programları hayata geçiriyoruz” ifadelerini kullandı.
“2025 Yılı Ekim Ayı İtibariyle 9 Bin 921 İş Yerinde Rehberlik Temelli Yaklaşımla Rehberlik Ve Teftiş Faaliyetlerini Yürüttük”
Bakanlık merkez teşkilatında görevli 889 iş müfettişi ile uygulanan rehberlik temelli denetim yaklaşımı sayesinde iş yerlerinde belirlenen uygunsuzlukların yaklaşık yüzde 90’ının teftiş süresi içerisinde düzeltildiğini aktaran Işıkhan, “2025 yılı Ekim ayı itibariyle 9 bin 921 iş yerinde rehberlik temelli yaklaşımla rehberlik ve teftiş faaliyetlerini yürüttük. Bu kapsamda 1 milyon 207 bin 422 çalışana ulaştık. Yapılan teftişlerde eksik işçilik alacaklarına ilişkin yaklaşık 954 milyon liranın işçilere ödenmesini, vergi ve sigorta primi adı altında da kamuya yaklaşık 540 milyon liranın aktarılmasını sağladık. Mevzuatta aykırılığı devam eden iş yerlerine 1.1 milyar lira idari para cezası uyguladık. İşçilerimizin alın teri ve hakları söz konusu olduğunda mevzuatımız çerçevesinde gerekli her türlü idari adımı atıyor, işçilerimizin haklarını koruyoruz” dedi.
Bakan Işıkhan, yerel seçimlerden sonra sendikal ayrımcılık, işten çıkarma ve mobbing konuları ile ilgili kendilerine ulaşan 141 adet ihbar ve şikâyet başvurusuna ilişkin yapılan incelemeler sonucunda ise belediyeler ve iştirakleri hakkında yaklaşık 66 milyon lira idari para cezası uygulayarak 570 milyon lira işçi alacağının ödenmesini sağladıklarını aktardı.

“Uygulamış Olduğumuz Kararlı Politikalar Sayesinde İstihdamımız 2025 Yılı Eylül Ayında Tarihin En Yüksek Seviyelerine Ulaşmıştır”
İş yerinde psikolojik tacizin, mobbingin önlenmesi konulu 2025-üst sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’nin yürürlüğe konulduğuna da değinen Işıkhan, şunları kaydetti:
“Bakanlık olarak mevsimlik tarım işçilerimizin ve ailelerinin yaşam koşullarını iyileştirmek amacıyla yayınlanan 2024-5 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’nde anılan Mevsimlik Tarım İşçiliği İzleme Değerlendirme Kurulu’nun ilk toplantısını gerçekleştirdik. Genelgenin yürürlüğe girmesinden itibaren Bursa, Bolu, Sivas, Mersin, Ordu, Konya ve Şanlıurfa illerinde bölgesel çalışmalar geçekleştirdik. Ülkemizin geleceğini şekillendirecek istihdam hamlelerimizi ekonomimi yönetimimiz ile tam bir koordinasyon içerisinde gerçekleştiriyoruz. Bakanlık olarak istihdam korumaya ve arttırmaya yönelik hayata geçirdiğimiz politika ve programlarımızı başarı ile uyguluyoruz. Orta Vadeli Programımız ile Ulusal İstihdam Stratejisi kapsamındaki çalışmalarımızla 2024 yılında istihdamda ve iş gücüne katılımda görülen artış eğilimi 2025 yılında da devam etmiş olup uygulamış olduğumuz kararlı politikalar sayesinde istihdamımız 2025 yılı Eylül ayında tarihin en yüksek seviyelerine ulaşmıştır. Eylül ayı itibariyle son 1 yılda iş gücümüz 35, 6 milyon istihdamımızın 32, 5 milyon, işsiz sayımız 3.1 milyon ve işsizlik oranımız yüzde 8,6 olmuştur. Bu oran Orta Vadeli Program hedeflerimizle de uyumlu bir şekilde son 29 aydır tek hanelerde seyretmektedir.”
“Önümüzdeki 3 Yıllık Süreçte İstihdamı Yıllık Ortalama 600 Bin Kişi Arttırmayı Hedefliyoruz”
Bakan Işıkhan, önümüzdeki 3 yıllık süreçte istihdamı yıllık ortama 600 bin kişi arttırmayı hedeflediklerine vurgu yaparak, “TÜİK verilerine göre 15-24 yaş aralığında genç işsizlik oranı son 6 yılda 11 puan azalarak Eylül 2025 itibariyle 14,9’a gerilemiştir. Aynı yaş grubunda ne eğitim ne istihdamda olanların oranları 20025 yılı ikinci çeyreğinde yüzde 22,1’e gerilemiştir. İŞKUR tarafından 2025 yılının Ocak ayı döneminde 1 milyon 286 bin 822 kişi özel sektörde istihdamına aracılık edilmiştir. 2002-2023 döneminde 5 buçuk milyon kadının, 558 bin engellinin ve yaklaşık 5 buçuk milyon gencin işe yerleştirilmesine aracılık edilmiştir. İlave istihdam sağlayan işverenlerimize sigortalı başına 41 bin liraya kadar prim desteği sağlıyoruz. Bu kapsamda teşvik uygulama süresini 2026 yılının sonuna uzatılabilmesi çalışmalarımızı başlattık. Bu destek mekanizmalarına finansman sağladığımız İşsizlik Sigortası Fonu’nu da doğru yatırım araçlarına yönlendirerek büyütüyoruz, fon varlığımız geldiğimiz aşama itibariyle 560 milyar liranın üzerine çıkmıştır” ifadelerini kullandı.
Engelsiz İŞKUR Platformu
İmalat sanayiinde yer alan işverenlerin aktif iş gücü programlarından yararlanma süreçlerine 31 Aralık 2026 yılına kadar esneklikler getirdiklerini belirten Işıkhan, “Engelli bireylerin istihdama katılmasını desteklemek ve işverenlerin iş konusunda hizmetleri, diğer hizmetlere tek bir platformdan ulaşabilmesi adına ‘Engelsiz İŞKUR’ platformunu kurduk. Zihinsel engelli bireyler için Destekli İstihdam Projesi’ni hayata geçirerek her birey için aylık 26 bin lira ücret desteği sağlamaya başladık. Engelli bireylerimizin kendi iş yerini kurabilmeleri için mevzuatı kolaylaştırdık. 2025 Temmuz ayı içerisinde engelli bireylerin kendilerinin iş gücü piyasalarına hazırlanmaları amacıyla özelleştirilmiş bir uygulama olan Engelsiz İşgücü Uyum Programı’nı hayata geçirdik. 81 ilde uygulanmak üzere 10 bin kontenjan tahsis ettik, kademeli olarak başlayan bu programlardan 5 binden fazla vatandaşımız yararlanmaya devam etmektedir” bilgilerini paylaştı.
“İş Pozitif Aracılığıyla 2025 Yılı Kasım Ayına Kadar 1.7 Milyon Dan Fazla Kadını İstihdama Kazandırdık”
Bakan Işıkhan, kadın istihdamında da ciddi bir atılım gerçekleştirdiklerinin altını çizerek, “OECD raporlarında ülkemizi ön plana çıkaran ve takdirle karşılanan kayıtlı kadın istihdamı programı İş Pozitif aracılığıyla 2025 yılı Kasım ayına kadar 1.7 milyon dan fazla kadını istihdama kazandırdık. Her Meslekte Kadın Eli Projesi’ni başlattık. 2024 yılı Eylül ayında yeni bir uygulama olarak özellikle istihdama katılımda zorlanan kronik işsizleri, kadınları, gençleri, engellileri ve öğrencileri iş gücüne katılıma teşvik edecek İşgücü Uyum Programı’nı hayata geçirdik. Bu kapsamda 2024 yılından bu yana 374 bin 486 vatandaşımızı bu programlardan faydalandırdık. Programa katılanların yüzde 2’si kadındır. 2025 yılı Şubat ayı içerisinde Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanan İŞKUR Gençlik Programı’nı hayata geçirdik” diye konuştu.
Açık İş Kapısı Projesi
İşgücü piyasasını güçlendirmek amacıyla planladıkları önemli çalışmalara ilişkin ise Işıkhan, şunları anlattı:
“Ülkemizde internet üzerinden yayınlanan iş planlarını tek bir platformda toplayacak olan Açık İş Kapısı projemizi önümüzdeki dönem uygulayacağız. Ne istihdamda ne eğitimde olan gençler için özel bir iş gücü uyum programını hayata geçireceğiz. Bu programla evden çıkmayan gençlerimizi kısmi süreli çalışma modeli ile işgücü piyasasına ısındırmayı ve kalıcı istihdamlarını hedefliyoruz. Basit işgücü programlarına erişilebilirliği arttırmak ve İşsizlik Sigortası Fonu’ndan yararlanma koşullarının kolaylaştırılması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sosyal güvenlik sistemimizin sosyal devlet ilkesine uygun olarak, daha kapsayıcı sürekli gelişen vatandaşlarımıza daha kaliteli ve etkin hizmet sunan kolay erişilebilen yeni çalışma modelleri ile uyumlu ve mali sürdürülebilirliği, güçlü bir yapıda olması için çalışmalarımıza devam ediyoruz. 2002 yılında yüzde 71,5 olan SGK gelirlerinin, SGK giderlerini karşılama oranının 2025 yılı sonu itibariyle yüzde 95,3 olarak gerçekleşmesi ön görülmektedir. Diğer yandan 2002 yılında yüzde 60, 9 olan prim gelirlerinin emekli aylıklarını ve sağlık giderlerini karşılama oranının 2025 yılı sonunda yüzde 75,1 olarak gerçekleşeceği tahmine dilmektedir. 2002 yılında SGK açığının GSYH oranı ise yüzde 2,2 seviyesindeyken, 2025 yılsonunda yüzde 0,42 seviyesinde gerçekleştirdiği öngörülmektedir.”
Bakan Işıkhan, uyguladıkları prim teşviki, destek ve indirimlerle 1 Ocak 2023 ile 31 Ağustos 2025 tarihleri arasında 2 milyon işyerine yaklaşık 13 milyon 228 bin sigortalıdan dolayı 853 milyar lira destek sağladıklarını kaydederek, “2002 yılı aktif sigortalı sayısı 12 milyon iken 2025 yılı Ağustos ayı itibariyle yüzde 115 artışla yaklaşık 26 milyona ulaşmıştır. 2002 yılında yüzde 52 olarak kayıtdışı istihdam oranı yıllar itibariyle düşüş eğilimine girmiş 2025 yılı 2. çeyrek verilerine göre yüzde 25,9 olarak gerçekleşmiştir. 2025 yılı içerisinde kayıtdışı istihdamın azaltılmasına yönelik olarak yoğun denetimler yürütülmüş yılın ilk 9 ayında kayıtdışı işçi çalıştıran işyerlerine 2,3 milyar lira idari para cezası uygulanmıştır” şeklinde konuştu.
“Sosyal Güvenlik Kapsamımız Yüzde 99 Seviyesine Ulaşmıştır”
En düşük emekli aylığını 2025 yılı Ocak ayında 14 bin 469 liraya, 2025 yılı Temmuz ayında ise 16 bin 881 liraya yükselttiklerini söyleyen Işıkhan, “2002 yılından bu yana en düşük emekli aylığında bayram ikramiyeleri ile birlikte reel olarak yüzde 70 ile yüzde 600 oranında artış sağlanmıştır. Sosyal güvenlik kapsamımız yüzde 99 seviyesine ulaşmıştır. Temmuz ayı itibariyle 5,7 milyon kişinin GSS primini devletimiz karşılamıştır. 2025 yılı sonunda toplam ödemenin 128,7 milyar lira olması öngörülmektedir” ifadelerini kullandı.
“2025 Yılı Ekim Ayı Sonu İtibariyle 8 Bin 715 İlaç Geri Ödeme Listesine Alınmıştır”
Bakan Işıkhan, 2025 yılı Ekim ayı sonu itibariyle 8 bin 715 ilacın geri ödeme kapsamına alındığını bildirerek, şöyle devam etti:
“2025 yılı içerisinde 353 ilaç geri ödeme kapsamına alınmış, 50 adedi kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar. 18 yaş altındaki Tip 1 Diyabet hastası evlatlarımız için sürekli cilt altı glukoz izlem cihazını SGK geri ödeme kapsamına aldık. Teşvik mekanizmalarımızı güçlendiriyoruz. Bilgisayarlı tomografi ve MR görüntülemelerinde kullanılan kontrast madde ilaçlarının hastaneler tarafından temin edilmesini sağladık. SMA tedavisinde kullanılan ve 2017 yılından bu yana geri ödemesi gerçekleştirilen ilaca ilave olarak kullanım kolaylığı olan bir diğer ilacı da geri ödeme listesine aldık. Yoğun bakım ünitelerindeki sağlık verilerinin anlık olarak izlenmesine yönelik düzenleme hayata geçirilmiştir. Hemofili A hastalarında evde kolaylıkla deri altına uygulanabilen ilacı geri ödeme kapsamına aldık. Aile hekimlerinin reçete edebildiği ilaç sayısını arttırdık. Toplamda 6 bin ilaç bugün aile hekimlerince reçete edilebilmektedir. Yine önemli bir müjde 25 farklı kanser türünün tedavisinde kullanılan 5 farklı immünoterapi ilaç ile kistik fibrozis hastalığının tedavisinde kullanılan ilaç Temmuz 2025 tarihinden itibaren SGK geri ödeme listesine alındı.”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile bağlı ve ilgili kuruluşların 2026 yılı bütçe tekliflerine ilişkin ise Işıkhan, şu bilgileri aktardı:
“Bakanlığımızın 2026 yılı toplam bütçe teklifi 447 milyar 903 milyon 261 bin liradır. Bakanlık merkez ve yurt dışı teşkilatı harcamaları için 5 milyar 772 milyon 98 bin lira bütçe teklif edilmiştir. Bütçemizden Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’na 305 milyar 35 milyon 369 bin lira, Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü’ne 137 milyar, 85 milyon 794 bin lira olmak üzere 2026 yılında toplam 442 milyar 131 milyon 163 bin lira kaynak aktarılması öngörülmektedir. Merkezi yönetim bütçesi içerisinde yer alan ve Bakanlığımızın ilgili kuruluşu olan MYK Başkanlığının bütçe büyüklüğü ise gider bütçesi 280 milyon 439 bin lira, gelir bütçesi 278 milyon 439 bin lira, net finansman 2 milyon liradır. 2024 yılı kesin hesabında görüleceği üzere Bakanlığımıza tahsis edilen bütçe, ödenek üstü harcamaya yer verilmeksizin tasarruf, ilke ve tedbirleri ile kamu yararları gözetilmek suretiyle etkin ve verimli bir şekilde kullanılmıştı. Bakanlığımız ile bağlı ve ilgili kuruluşlarda yüce Meclisimiz adına denetim yapan Sayıştay Başkanlığınca yapılan denetimlerde 2024 yılı mali rapor ve tabloların önemli yönleri ile doğru ve güvenilir bilgi sunduğu kanaatine varıldığı görülmüştür. Sayıştay denetim raporlarında 2024 yılında toplan 27 bulguya rastlanmış olup bunlardan 12’sini muhasebe işlemlerinden kaynaklandığı görülmüştür.”
Bakan Işıkhan, terörün uzun yıllardır Türkiye’ye çok büyük sosyal ve ekonomik maliyeti olduğuna vurgu yaparak, “Terörsüz Türkiye hedefine emin adımlarla ilerlerken ülkemizin birlik, beraberliği ve kardeşliğinde güçlenecektir. Bunula birlikte bu sürecin ülkemizde, iş ve yatırım fırsatlarını arttırılacağına, ekonomimize büyük katkılar sağlayacağına inanıyoruz. 2026 yılı mali yılı bütçemizin en etkili ve verimli şekilde kullanacağımızı belirtmek istiyorum” şeklinde konuştu.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, görüşmelerin ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Mesleki Yeterlilik Kurumunun 2026 yılı bütçeleri kabul edildi.
T.C. ÇALIŞMA ve SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI







