Bakan Kacır, 7. AR-GE İnovasyon Zirve Ve Fuarı'nda Konuştu
banner36

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Türkiye’yi bölgesinde yüksek teknolojinin merkezi, dünyada ise oyun kurucu bir güç hâline getireceğiz. Türkiye Yüzyılı’nı; mühendislerimizin, girişimcilerimizin ve gençlerimizin imzasını taşıyan eserlerle mümkün kılacağız.” dedi.

 

Bakan Kacır, İstanbul’da Mimar Mühendisler Grubu tarafından düzenlenen 7. Ar-Ge İnovasyon Zirvesi ve Fuarı’na katıldı.

 

Bakan Kacır, burada yaptığı konuşmada zirvenin, Millî Teknoloji Hamlesi vizyonuna gönül veren tüm paydaşlar için yeni ufuklar açacağını belirtti.

 

Konuşmasında, Türkiye’nin sanayi ve teknoloji alanındaki dönüşümünü değerlendiren Bakan Kacır, geçmişten bugüne yaşanan gelişmelere dikkat çekerek şu ifadelere yer verdi:

 

SANAYİ DEVRİMLERİ VE DÖNÜŞÜM: İnsanlık tarihinin özellikle son iki asrı, ardı ardına gelen sanayi devrimlerinin neden olduğu köklü ekonomik, teknolojik ve toplumsal dönüşümlere sahne oldu. Bugün de makinelerin birbirleriyle haberleştiği, üretim süreçlerinin veriyle beslendiği, karar mekanizmalarının yapay zekâ temelli çalıştığı Dördüncü Sanayi Devrimine tanıklık ediyoruz. Nihayetinde Ar-Geye, teknolojiye ve nitelikli insan kaynağına yatırım yaparak yeniliğe öncülük edenlerin dünya sahnesinde yükseldiği bu treni kaçıranların ise başkalarının ürettiği teknolojinin pazarı, dijital çağın sömürgesi olmaya mahkûm edildiği bir yol ayrımındayız. Ülkemiz, ne yazık ki, geçmiş sanayi devrimlerinin sunduğu fırsatları yeterince değerlendirememiştir. Gelin hep birlikte hafızalarımızı tazeleyelim: 70li yıllarda büyük umutlarla girişilen 'Ağır Sanayi Hamleleri', maalesef siyasi çalkantıların ve kıt kaynakların arasında eriyip gitti, akamete uğratıldı. 80lerde dünyaya açılma vizyonuyla önemli adımlar atılsa da sanayimiz ne yazık ki 'montajcılık' sarmalından, fason üreticilikten tam manasıyla kurtulamadı. 90lı yıllara geldiğimizde ise Dünya; internet devrimiyle, dijitalleşmeyle, bilişim teknolojileriyle yepyeni bir çağa yelken açarken; biz maalesef enerjimizi koalisyon pazarlıklarına, ekonomik krizlere, istikrarsızlığa ve bizi bizden koparan yapay gündemlere harcadık. Dünya koşar adım ilerlerken, biz yerimizde saymaya, kendi içimize kapanmaya mahkûm bırakıldık 90’lı yıllarda.

 

TÜRKİYE’NİN SANAYİ YOLCULUĞU: 2000li yılların henüz başında Ar-Ge ve inovasyon; sanayicimiz için bir 'külfet', hatta kaçınılması gereken bir 'macera' olarak addediliyordu. Üniversitelerimiz ile sanayimiz arasına, adeta görünmez duvarlar örülmüştü. Yetişen mühendislerimizden Ar-Ge ve inovasyon adına çok kısıtlı düzeyde yararlanabiliyorduk. 2000’li yıllar öncesinde, ne Ar-Ge politikaları yeterince hayata geçirilebildi ne kritik araştırma altyapıları kurulabildi ne de özel sektör teknolojide güçlü bir atılım yapabildi. Bu gidişatı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde değiştirdik. Tesis ettiğimiz güçlü siyasi istikrar ve oluşturduğumuz öngörülebilir yatırım iklimiyle muazzam kazanımlar elde ettik.

 

SAVUNMA SANAYİ BAŞARILARIMIZ: Bu başarıların en görünür olduğu alan elbette milli savunma sanayiimiz oldu. Tabii savunma sanayiinin Türkiyede yüksek teknolojinin öncüsü hâline gelmesi bir tesadüf değil. Uzun vadeli devlet politikalarımızın, millî ve özgün ürünlere öncelik veren tedarik yaklaşımımızın, Ar-Ge ve yatırım süreçlerini tek elden koordine eden yönetim kabiliyetimizin ve en önemlisi de güçlü insan kaynağımızın doğal sonucudur.Bir zamanlar savunma ürünlerinde yüzde 80 oranında dışa bağımlıyken, bugün kendi insansız hava araçlarını, kendi mühimmatını, uçaklarını, helikopterlerini, uydularını, radar ve elektronik harp sistemlerini geliştiren ve üreten bir ülkeyiz. İnsansız hava aracı üretiminde dünya lideriyiz. Kendi seyir füzelerimizi kendi jet motorlarımızla üretiyoruz. Hava savunma sistemlerinin radarlarını da füzelerini de kendi imkanlarımızla geliştiriyoruz.  

 

DIŞA BAĞIMLILIĞI ORTADAN KALDIRIYORUZ: Ürettiğimiz tüm sistemlerin alt sistemlerinde, bileşen düzeyinde dışa bağımlılığı adıma adım ortadan kaldırıyoruz. Bu tablo; milletimize imkân verildiğinde, önlerindeki engeller kaldırıldığında neleri başarabileceğinin en somut kanıtıdır. Savunma sanayiinde yakaladığımız bu büyük başarı, sadece caydırıcılığımızı ve savunma kabiliyetimizi güçlendirmekle kalmadı. Milletimizin zihnine vurulan prangaları da parçalayıp attı. Tüm sektörlere yayılan güçlü bir teknoloji ekosisteminin oluşmasına, Ar-Ge kültürünün güçlenmesine, nitelikli insan kaynağının yetişmesine hız kazandırdı. Kapsamlı Ar-Ge teşviklerimiz de bu büyük dönüşüm hikâyesinin en güçlü kaldıraçlarından biri oldu.

 

TÜRKİYE’NİN ARGE ÇALIŞMALARI VE ALTYAPI GELİŞİMLERİ: 2002den bu yana Türkiyenin Ar-Ge harcamalarını 1,2 milyar dolardan 19,9 milyar dolara yükselttik. Ar-Ge harcamalarının millî gelirimizdeki payı binde beşten yüzde 1,46ya yükseldi. Bu oran, İtalya ve İspanya gibi ülkelerdekiyle yakın düzeydedir. 2002de 29 bin olan Tam Zaman Eşdeğer Ar-Ge çalışan sayımız 310 bini aştı. Özel sektörün Ar-Ge harcamalarındaki payı %29’dan %68’e yükseldi. Geçtiğimiz yıl imalat sanayiinde gerçekleştirilen Ar-Ge harcamalarının %47’si yüksek teknoloji, %40’ı orta-yüksek teknoloji alanında faaliyet gösteren girişimlerce gerçekleştirildi. Bugün özel sektörümüz bünyesindeki 1,700’ü aşkın Ar-Ge ve tasarım merkezinde görev yapan nitelikli mühendis ve teknisyenlerimiz, yüksek katma değerli üretimi mümkün kılan yenilikçi çözümler geliştirerek, teknoloji odaklı kalkınma vizyonumuza güç katıyor. Sayıları 113’ü bulan teknoparklarımızda, 12 binden fazla firmamız inovasyon odaklı çalışmalar yürütüyor. İşte inşa ettiğimiz bu muazzam altyapının ve teknoloji ikliminin en somut eserlerinden biri; milletimizin 60 yıllık hasretini dindiren, 'Devrim' arabalarının önünü kesenlere inat, 'Devrin' otomobili olarak yollara çıkan Toggdur. 2023ten bu yana seri üretime hız kesmeden devam eden markamız kalitesiyle elektrikli otomobil segmentinde ülkemizde liderliği elde etti.

 

FİKRİ MÜLKİYET VE TEKNOLOJİK İLERLEMEDE YÜKSELİŞ: Teknoloji geliştirme ve üretmede elde ettiğimiz bu başarılar, ülkemizin fikri mülkiyet kapasitesinde de büyük bir sıçramayı beraberinde getirdi. Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü’nün 2025 Dünya Fikrî Mülkiyet Göstergeleri Raporu ülkemizin yükselişini açıkça ortaya koyuyor. Yerli patent başvurularında artık dünyada 10. ülkeyiz. 2002’de 414 olan yerli patent başvuru sayısı geçtiğimiz yıl 10 bini aştı. Yerli patent artış hızında dünyanın en hızlı yükselen ilk üç ülkesi arasındayız. Uluslararası patent başvurularında, kadın buluşçu oranında %26 ile dünya lideriyiz. Yüksek ve orta-yüksek teknolojili üretim ve ihracatta geldiğimiz seviye Ar-Ge ve fikri mülkiyet alanındaki kazanımların ekonomimize kattığı değerin göstergesidir.

 

TEKNOLOJİDE YÜKSELİŞ: Son 15 yılda yüksek teknoloji üretim endeksimiz 7,8 katına, orta-yüksek teknoloji üretim endeksimiz 3,4 katına yükseldi. Orta-yüksek ve yüksek teknoloji ihracatımız 2002’de sadece 10 milyar dolar iken, geçtiğimiz yıl 108 milyar doları aştı. Bu tablo; araştırmacılarımızın, mühendislerimizin, girişimcilerimizin ve sanayicilerimizin teknoloji ve inovasyon alanında ortaya koyduğu büyük emeğin yansımasıdır. Bu kazanımları kalıcı kılmak ve Türkiyenin küresel değer zincirlerindeki rolünü daha da pekiştirmek önceliğimizdir. Bu doğrultuda destek enstrümanlarımızı güncelliyor, yeni programları devreye alıyoruz. 

 

YATIRIM PROGRAMLARIMIZ: Cari dengemizi destekleyecek, kritik ve stratejik sektörlerde üretim kabiliyetimizi genişletecek projelere uygun koşullarda finansman desteği sağlamak üzere Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi Programını hayata geçirdik. Öncelikli alanlarda belirlediğimiz 284 ürün ve 261 teknoloji başlığına yönelik yatırımlara 2 yıl geri ödemesiz, 10 yıl vadeli, piyasa koşullarının 3’de 1’ine kadar inebilen finansman maliyetiyle kredi imkânı sağlıyoruz. Program kapsamında teknolojik değerlendirmesini Bakanlığımızca olumlu yönde tamamladığımız 73 projenin toplam büyüklüğü 397 milyar TL düzeyinde. 

 

HIT-30 YÜKSEK TEKNOLOJİ YATIRIM PROGRAMI: Ülkemizi yeni teknoloji yatırımlarının küresel üssü haline getirmek için attığımız en önemli adımlardan biri de tarihimizin en büyük ölçekli teşvik programı olan HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programıdır. İleri teknoloji yatırımlarına kapsamlı teşvik çerçevesi sunan program kapsamında, sadece bir yıl gibi kısa bir sürede; elektrikli araç, güneş hücresi ve biyoteknoloji gibi stratejik alanlarda 4,5 milyar dolarlık yatırımın ülkemize yönelmesini temin ettik. Program çerçevesinde; veri altyapımızı tahkim edecek, ekonomimizde yapay zekâ destekli dönüşümü hızlandıracak, kuantum teknolojilerini millî inovasyon altyapımımıza entegre edecek ve Türkiyeyi endüstriyel robotların üretimi ve ihracatında küresel bir üs hâline getirecek dört çağrıyı hayata geçirdik. Sayın Cumhurbaşkanımızın onayıyla yürürlüğe giren yeni teşvik sistemimizle de Milli Teknoloji Hamlesini hızlandıracak yatırımlara güçlü destekler sağlıyoruz. Bu bütüncül yaklaşım, teknoloji geliştirme sürecinin tüm aşamalarını aynı hedef doğrultusunda buluşturan güçlü bir zemini de beraberinde getiriyor.

 

TÜRKİYE YÜZYILINDA İNSAN KAYNAĞI: Tüm bu yatırımların gerçek anlamda değer üretmesini sağlayacak ana unsur; insan kaynağımızdır.  Bugün TEKNOFEST Kuşağı’’ diye anılan yeni bir nesil sahneye çıkıyor. Bilimle, teknolojiyle büyüyen, hayal kurmanın ötesine geçip üreten, tasarlayan, geliştiren; cesur, meraklı, özgüveni yüksek bir nesil… TEKNOFESTlerde, Deneyap Teknoloji Atölyelerimizde, bilim merkezlerimizde, Milli Teknoloji Atölyelerimizde yetişen gençlerimiz; insansız hava araçlarından yapay zekâ projelerine, robotikten biyoteknolojiye teknolojinin farklı sahalarında Türkiyenin yarınlarını adım adım inşa ediyor. Her biri, geleceğin kritik teknolojilerini geliştirecek bilgi birikimine, vizyona ve kararlılığa sahip birer “milli teknoloji akıncısı” olarak yetişiyor. İnsan kaynağımızın bu eşsiz gücü, Türkiyeyi teknoloji odaklı kalkınmada yeni bir sıçrama noktasına hazırlıyor.

 

GELECEK VİZYONU VE STRATEJİLERİMİZ: Önümüzdeki dönemde Nükleer reaktörlerden kuantum teknolojilerine, yarı iletkenlerden yapay zekaya pek çok alanda atacağımız adımlarla, ülkemizi yüksek teknolojili üretimde daha ileri seviyeye taşıyacağız. Fiber iletişim, 5G ve bulut bilişim altyapı yatırımlarımız, yerli ve millî siber güvenlik çözümlerimizle, güvenli dijital ekonominin önde gelen merkezi hâline getireceğiz. Bu dönem; stratejik coğrafi konumumuz, gelişmiş sanayi altyapımız, girişimci iş dünyamız ve nitelikli insan kaynağımızla, Türkiyeyi yüksek teknolojide bir merkez, dünyada ise oyun kurucu bir güç hâline getirmek için her zamankinden daha güçlü ve kararlı adımlar attığımız bir dönem olacak. Türkiye Yüzyılı’nı; kalbi bu vatan için çarpan girişimcilerimizin, mühendislerimizin, mimarlarımızın, teknisyenlerimizin imzasını taşıyan eserlerle mümkün kılacağız. Hep birlikte, sadece kendi vatandaşlarına değil, gönül coğrafyamıza ve dünyanın dört bir yanındaki mazlumlara da umut olan, daha adil, daha müreffeh ve daha güçlü bir Türkiyeyi inşa edeceğiz. 

T.C. SANAYİ ve TEKNOLOJİ BAKANLIĞI

Anahtar Kelimeler:
Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.