Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, İstanbul Kent Üniversitesinde; araştırma, girişimcilik ve üretimi aynı çatı altında buluşturan üç birimin yer aldığı entegre tesisin açılışını gerçekleştirdiklerini belirterek, “Alın ve akıl teriyle yeşeren fikirlerin girişimlere, girişimlerin başarıya dönüşmesi için her türlü desteği sunmaya devam edeceğiz.” dedi.
Bakan Kacır, İstanbul Kent Üniversitesi Üretim, Ar-Ge ve Dikey Tarım Merkezi’nin açılışını yaptı. Tesisin; üniversite–sanayi iş birliğinin başarılı örneği olduğunu belirterek, şunları söyledi:
BİLİM VE TEKNOLOJİ:Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, son 23 yılda ‘daha müreffeh ve tam bağımsız Türkiye’ için bilimi ve teknolojiyi kalkınma stratejimizin omurgasına yerleştirdik. Altyapıdan insan kaynağına, Ar-Ge’den ticarileşmeye uzanan her halkada güçlü atılımlar gerçekleştirdik. Üniversitelerimizle sanayimiz arasındaki sinerjiyi güçlendiren önemli adımlar attık. Üniversitelerimizdeki bilimsel bilginin ekonomik değere ve yüksek katma değerli ürünlere dönüşmesinde köprü vazifesi gören teknoparklarımızın sayısı, bundan 23 yıl önce yalnızca 2’ydi. Bugün, fikirlerin ürüne, projelerin markaya dönüştüğü; nitelikli Ar-Ge çalışmalarının yürütüldüğü 113 teknoparkı kapsayan güçlü bir Ar-Ge ekosistemine sahibiz.
AR-GE ÇALIŞMALARI:Akademisyenlerin teknoparklarda hayata geçirdiği 2 bin 200 girişim, bugüne kadar 2 milyar dolardan fazla ürün veya hizmet satışı gerçekleştirdi. Eklemeli imalat, yerli ilaç ve aşı, sürdürülebilir tarım, elektrikli araçlar, yenilenebilir enerji, döngüsel ekonomi, kuantum gibi stratejik alanlarda kurduğumuz 20 yüksek teknoloji platformu, Ar-Ge faaliyetlerinin ticarileşmesine öncülük ediyor. 6550 sayılı Kanun kapsamında faaliyet gösteren 12 ulusal araştırma altyapımız; kritik alanlarda yürüttüğü çalışmalarla, sanayimizin ihtiyaç duyduğu alanlarda üst düzeyde Ar-Ge faaliyetlerini sürdürüyor.
UNİKENTPHARMA:Sektör profesyonellerinden öğrencilerimizin ders alma imkânı sunduğumuz “Sektör Kampüste” programıyla üniversitelerimizde verilen eğitimi sahadaki tecrübeyle buluşturuyoruz. Araştırma ekosistemimizin genç üyelerinden İstanbul Kent Üniversitesinde; araştırma, girişimcilik ve üretimi aynı çatı altında buluşturan üç önemli birimin yer aldığı entegre tesisin açılışını gerçekleştireceğiz. Bunlardan ilki; kozmetik ve takviye edici gıda üretiminin gerçekleştirildiği UniKentPharma’dır. Sağlıklı yaşam arayışının güçlendiği, kişisel bakım ve iyi oluş bilincinin yaygınlaştığı günümüz dünyasında kozmetik ve takviye edici gıda ürünlerine talep gün geçtikçe yükseliyor.
YATIRIMLARA DESTEK:Yapılan araştırmalar, her iki sahanın toplam pazar büyüklüğünün 2030 yılına gelindiğinde 1 trilyon doları aşacağını gösteriyor. Özellikle tarımsal üretimimizi katma değere dönüştürecek yatırımlarla, bu alanda yerli ve millî üretim kabiliyetimizi güçlendirmek bizler için öncelik. Nitekim Yerel Kalkınma Hamlesi Teşvik Programıyla, 14 ilimizde yerel bitkisel ürünlerin katma değerini artırmaya yönelik yatırımlara ayrıcalıklı destekler sunma kararı aldık. Programın ilk çağrısında, illerimizin yerel bitkisel ürünlerini; kozmetik, gıda takviyesi, ilaç etken maddesi ve kolajen gibi yüksek katma değerli ihracat ürünlerine dönüştürmeyi hedefleyen, toplam yatırım büyüklüğü 5,5 milyar lirayı bulan 24 proje başvurusu gerçekleşti.
ÜRETİM VE İNOVASYON:UniKentPharma da Anadolu’nun zengin botanik mirasını yüksek katma değere dönüştürmemize imkân tanıyacak, Türkiye’yi kişisel bakım ve takviye edici gıda alanında üretim ve inovasyon merkezi hâline getirecek öncü adımlardan biri. Burada geliştirilen her ürün, raf ömrü ve güvenlik testlerinden geçerek kullanıcılara güvenle sunulacak. Girişimcilerimiz için pilot üretim ve ticarileşme köprüsü kuran bu yapı, yerli markalarımızın küresel pazardaki rekabet gücünü yükseltecek.
RESEARCHKENT:Entegre tesis bünyesinde yer alan ikinci altyapı ise ResearchKent. Sağlık sektörü, eşzamanlı teknolojik devrimlerle hızlı ve kapsamlı bir dönüşüm yaşıyor. 1990’larda başlayan İnsan Genom Projesi, 13 yılda ve 2,7 milyar doları aşan bir maliyetle insanoğlunun gen haritası çıkarılmıştı. Bugün aynı çözümlemeyi; bin doların altında bir maliyetle, çoğu zaman sadece bir gün içinde gerçekleştirebilme imkanı var. Bu gelişme, kişiselleştirilmiş tedavi yöntemlerinin önünü açarken; yapay zeka ve dijital dönüşümle desteklenen yenilikçi sağlık hizmetleri daha erişilebilir, etkili ve hasta odaklı çözümler sunuyor.
SAĞLIKTA YERLİ ÜRETİM:Sağlıkta yerli üretimi artırmak ve teknoloji kapasitemizi güçlendirmek Millî Teknoloji Hamlemizin öncelikli hedeflerinden biri. Nitekim bu doğrultuda, önümüzdeki dönemde biyoteknolojik ve genomik araştırmalara tahsis ettiğimiz destekleri önemli ölçüde artıracağız. Etken madde, ilaç ve tıbbî cihazda yerli üretim kapasitemizde sıçrama sağlayacak, kritik alanlarda dışa bağımlılığı azaltacağız.
BİYOTEKNOLOJİ ÜRETİM PROGRAMI:Biyoteknoloji Üretim Programı ile TÜBİTAK, üniversiteler ve Sağlık Bakanlığımız eşgüdümünde araştırma altyapılarını güçlendirecek, kamu alımlarını kaldıraç olarak kullanarak yerli biyoteknolojik ilaç üretimini kararlılıkla destekleyeceğiz. Nanoteknoloji, hücre kültürü, mikrobiyoloji, ilaç ve polimer sentezinde yüksek ticari potansiyele sahip ileri Ar-Ge’nin yürütüldüğü ResearchKent; sağlık teknolojilerinde özgün ve yüksek katma değerli ürünler geliştirilmesi için uygun laboratuvar altyapısını araştırmacılarımızla paylaşacak. Merkez, bu anlamda sağlık alanında millî üretim ekosistemimizi güçlendirecek. Yenilikçi fikirlerin laboratuvardan sahaya taşınmasını hız kazandıracak. Araştırmacılarımıza küresel ölçekte rekabet edebilir çözümler üretme fırsatı sunacak. ResearchKent’in bu vizyoner modeli, Türkiye’nin biyoteknoloji ve sağlık teknolojilerinde kendi kendine yeten, ihracat kabiliyeti yüksek bir ülke olma hedefine bizi bir adım daha yaklaştıracak.
GREENKENT:Entegre tesis bünyesinde yer alan üçüncü ve son altyapı ise GreenKent. Gıdaya erişim; tarih boyunca medeniyetlerin kaderini tayin eden bir unsur oldu. İklim krizi, pandemi, küresel göç ve bölgesel çatışmaların gölgesinde, gıda arzı ve güvenliği günümüzde de her ülke için ertelenemez bir millî güvenlik meselesi olmaya devam ediyor. Mevcut tabloyu idrak eden ülkeler, gıda krizlerine karşı dayanıklılıklarını artırmak için tarımsal Ar-Ge yatırımlarını artırıyor. Tarımsal üretim zincirinin her bir halkasını, bilimin ve teknolojinin ışığında yeniden kurguluyor.
TARIM VE GIDA GÜVENLİĞİ:Son yıllarda tarım sektörümüzü inovasyonla buluşturmak üzere; Gıda İnovasyon Merkezi, Konya Akıllı Teknolojiler Tasarım, Geliştirme ve Prototipleme Merkezi, Mersin Agropark gibi pek çok adım attık. Önümüzdeki dönemde tarım ve gıda güvenliğimiz için Ar-Ge ve inovasyonda vitesi yükseltecek; millî teknolojilerle üretimi daha dayanıklı hâle getireceğiz. Tabii, dikey tarım uygulamaları; su ve enerji verimliliği yüksek yapısıyla, iklim risklerine dayanıklılığı ve yıl boyu kesintisiz, izlenebilir üretimi mümkün kılmasıyla gıdaya sürdürülebilir erişim açısından önemli fırsatlar sunuyor. GreenKent, işte bu vizyonun sahadaki karşılığı. Dikey tarım altyapısıyla yılın on iki ayı, iklime meydan okuyan, suyu ve enerjiyi tasarrufla kullanan, tam izlenebilir üretimi mümkün kılan bir model sunuyor. Tohumdan fidana, hasattan ürüne her adımın kayıt altına alındığı bu merkez; güvenilir ve standardize biyokütle üretimiyle fonksiyonel botanik ekstraktlarda yerli tedarik sisteminin omurgasını oluşturacak. Girişimcilerimize, araştırmacılarımıza şehrin kalbinde yeni bir üretim ufku açacak. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak; Türkiye ekonomisinin yüksek teknoloji ve katma değer odaklı dönüşümünü desteklemeyi, ülkemizin nitelikli insan kaynağı havuzunu genişletmeyi sizlerle birlikte sürdüreceğiz. Alın ve akıl teriyle yeşeren fikirlerin girişimlere, girişimlerin başarıya dönüşmesi için her türlü desteği sunmaya devam edeceğiz.
Açılış töreninin ardından Bakan Kacır ve beraberindeki heyet, Üretim, AR-GE ve Dikey Tarım Merkezi'ni ziyaret ederek, merkez ve burada kullanılan son teknoloji ürünler hakkında bilgi aldı.
T.C. SANAYİ ve TEKNOLOJİ BAKANLIĞI